Kaş Manzara 1 Kaş Manzara 2 Kaş Manzara 3 Kaş Manzara 4

Kaş Tarihçesi

Antik Likya’dan Günümüze Kaş’ın Yolculuğu

📚 Kaş'ın Tarihçesi

Kaş, Türkiye’nin güney sahilinde, Akdeniz’in turkuaz sularına bakan eşsiz doğası ve zengin tarihiyle büyüleyici bir yerleşim yeridir. Günümüzde Antalya’nın en gözde turizm merkezlerinden biri olan Kaş, antik dönemlerde ise “Antiphellos” adıyla bilinen önemli bir Likya kentiydi. Kaş’ın tarihçesi, binlerce yıl öncesine, Likya Uygarlığı’na kadar uzanır ve bu süreçte pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır.

Antiphellos, M.Ö. 4. yüzyılda küçük bir yerleşim yeri olarak kurulmuş, zamanla gelişerek Likya Birliği’nin önemli şehirlerinden biri haline gelmiştir. Şehir, özellikle deniz ticareti sayesinde büyük bir refaha ulaşmış, çevredeki dağ köyleriyle güçlü bağlar kurarak ekonomik ve sosyal anlamda zenginleşmiştir. Bugün hala Kaş merkezinde görülebilen kaya mezarları, lahitler ve antik tiyatro, bu görkemli geçmişin izlerini taşımaktadır.

Roma İmparatorluğu döneminde de önemini sürdüren Antiphellos, bu dönemde mimari olarak da gelişmiştir. Şehir, klasik Roma kent planına uygun olarak inşa edilmiş; su kemerleri, agora, hamam gibi yapılarla donatılmıştır. Özellikle deniz ticaretinin yoğunlaştığı bu dönem, Antiphellos’un en parlak yılları olarak kabul edilir. Helenistik dönemden kalma 26 sıralı taş oturma alanına sahip antik tiyatro, denize bakan eşsiz manzarasıyla o dönemlerin ihtişamını yansıtan önemli bir yapıdır.

Bizans döneminde ise Antiphellos, dini yapılar ve manastırlarla süslenmiş; Hristiyanlık inancı bölgede yayılmaya başlamıştır. Ancak bu dönemde sık sık Arap akınlarına maruz kalmış, bu da şehir nüfusunun azalmasına ve ekonomik gücünün zayıflamasına neden olmuştur. Zamanla şehir önemini kaybetmiş ve küçük bir kıyı köyüne dönüşmüştür.

11. yüzyıldan itibaren Türklerin Anadolu’ya gelişiyle birlikte Kaş da Selçuklu ve ardından Osmanlı egemenliği altına girmiştir. Osmanlı döneminde Kaş, küçük bir balıkçı ve zeytincilik köyü olarak yaşamını sürdürmüş; tarım, balıkçılık ve keçi yetiştiriciliği gibi geleneksel ekonomik faaliyetler burada yoğunluk kazanmıştır. 19. yüzyılda ise bölgede Rum ve Türk halkları birlikte yaşamış; bu kültürel çeşitlilik mimariye ve sosyal yaşama yansımıştır. Günümüzde Kaş’ın sokaklarında görebileceğiniz taş evler ve eski Rum yapıları, bu dönemin kalıcı izlerindendir.

Cumhuriyetin ilanı ile birlikte Kaş, Türkiye’nin modernleşme sürecine dâhil olmuş; ancak uzun yıllar boyunca izole bir kıyı kasabası olarak kalmıştır. 1980’li yıllardan itibaren gelişen turizm sektörü ile birlikte Kaş yeniden canlanmış, özellikle doğa turizmi, dalış ve kültür turizmi ile ön plana çıkmıştır. Antik kalıntıları, tarihi dokusu, sakin atmosferi ve bozulmamış doğası ile Kaş; kalabalık tatil beldelerinden uzak, huzurlu bir Akdeniz kaçamağı sunar.